NASA POWER ile Yenilenebilir Enerji Potansiyelinin Haritalanması
NASA, astronotlar ve uzak gezegenler gibi konuların yanı sıra Dünya’yı da ilgi alanı olarak kabul etmektedir. Uzaydan Dünya’yı gözlemleyerek, Dünya’nın birbirine bağlı sistemlerini anlamaya yönelik uzun bir geçmişe sahiptir.
NASA bilim insanları, hava koşulları, doğal afetler ve küresel gıda üretimi gibi konuları uydu gözlemleri ve modelleme yöntemleriyle araştırmaktadır. CBS teknolojisini kullanarak kullanıcılara veri sağlamak için çalışmalarını sürdürmektedir. Dünya, yenilenebilir enerjiye geçiş sürecinde güneş ışınımı ve rüzgar gibi verilere büyük bir talep görmektedir ve NASA da bu konularda çalışmaktadır.
NASA, Prediction of Worldwide Energy Resources (POWER) projesi ile meteorolojik koşullar, güneş ışınımı ve bu kaynakların zaman içinde nasıl değişebileceği gibi verileri sağlar. Bu veriler, interaktif haritalar, uygulamalar ve veri hizmetleri sayesinde kullanıcılar tarafından görselleştirilir, analiz edilir ve hesaplamalar yapılır. Veri ürünleri genellikle günlük olarak güncellenir ve tarihsel kayıtlar 35 yıldan daha uzun bir dönemi kapsar. Karar vericiler, bu verilere erişerek planlama ve problem çözme faaliyetlerini geliştirebilirler.
Örneğin, şehir yöneticileri ve enerji şirketleri, NASA verilerine güvenerek potansiyel enerji üretim sitelerini belirler ve güneş ve rüzgar enerjisi potansiyelini hesaplarlar. Tesis yöneticileri, binaların enerji kullanımını analiz etmek ve modellemek için bu verileri kullanır. Üst düzey yöneticiler ve işletme yöneticileri, çatı güneş panellerinden elde edilebilecek potansiyel enerji üretimini belirlemek için verilere başvururlar. Yenilenebilir enerji sistemlerinin tasarımcıları, güneş panellerinin boyutlarını ve enerji yedekleme sistemlerini planlamak için bu verileri kullanır. Ayrıca bu veriler, güneş ışınımlarının bitki büyümesi üzerinde önemli bir etken olduğu için çiftçilerin ve emtia tüccarlarının beklenen ürün verimliliğini hesaplamalarına yardımcı olur. NASA ayrıca, rüzgar ve güneş enerjisi sistemlerine sahip gemilere yönelik veri indirmelerini de sağlar.
POWER GIS yeteneklerini benimseyerek, takım 28 Şubat 2021 tarihi itibarıyla 483.000 farklı kullanıcıdan 211 milyondan fazla istek almıştır.
NASA POWER meteorolojik parametreleri arasında atmosferik nemin küresel gözlemleri yer almaktadır.
POWER projesi, 2002’den beri yüzey enerji ölçümlerini erişilebilir hale getirme amacıyla başladı ve verilerle ilgili sağladığı cevapları sunmaya devam ediyor. Kullanıcılara dünya genelinde yenilenebilir enerji kaynaklarına erişim imkanı sağlamak hedefleniyor.
Proje, temiz enerjiye geçişte bir katalizör görevi görerek planlamacılara zaman serileri ve iklimsel veriler gibi bilgiler sunuyor. Uydu gözlemleri ve bilgisayar modelleriyle birleştirilerek, dünya genelinde güneş ve rüzgar enerjisi kaynaklarına kolaylıkla erişim sağlanabiliyor. Az gelişmiş veya yerel verilere sahip olmayan yerlerde modelleme yöntemi kullanılarak doğru tahminler elde edilebiliyor.
Proje ekibi, CBS tabanlı Veri Erişim Görüntüleyicisi (Data Access Viewer) adında bir araç sağlıyor. Bu araç, herhangi bir konumda çeşitli yenilenebilir enerji değişkenlerini görüntülemek ve keşfetmek için kullanılabiliyor. Yazılım geliştiriciler, verileri kendi uygulamalarında kullanmak için doğrudan bir (API)’ye bağlanabiliyorlar. Haritacılar ve CBS uzmanları, ArcGIS görüntü hizmetlerini (ArcGIS Image Server) kullanarak analizler yapabilir, akıllı haritalar oluşturabilir ve panolar hazırlayabilirler. Bu süreçler, yenilenebilir enerji planlamasına katkıda bulunuyor.
Bu ArcGIS Hikaye Haritaları öyküsünde, metinler, GIF’ler, videolar ve etkileşimli harita içerikleri izleyicilerin NASA POWER projesi hakkında daha fazla bilgi sahibi olmalarına yardımcı olur. Kullanıcılar hikayeyi kaydırarak POWER ve veri kaynakları hakkında daha fazla bilgi edinirler, POWER verilerine nasıl erişileceği, POWER toplulukları ve kullanıcıları ve daha fazla POWER ile ilgili bilgi nasıl keşfedileceği konularına değinilir. (Hikayeyi görüntülemek için resme tıklayın)
POWER verileri, çeşitli yenilenebilir enerji girişimlerini desteklemektedir. Örneğin, Satellite Beach kent yönetimi, NASA ile işbirliği yaparak POWER verilerini kullanarak çatı üstü güneş enerjisinin şehrin enerji ihtiyacının 2050 yılına kadar %100’ünü karşılama hedefindeki rolünü tahmin etmiştir. Benzer şekilde, Batı Afrika’da bir araştırmacı, Haziran’dan Ekim’e kadar güneş panellerinin performansındaki %60’lık düşüşü bulutlara bağlamış ve bu sorunu daha fazla panel ekleyerek enerji ihtiyaçlarını karşılamak için bir fırsata dönüştürmüştür.
Haritalar, anlayışı derinleştirmek için verileri birbirine bağlar
Karar vericiler, yerel talep ve ağa bağlanma maliyeti gibi konum tabanlı soruların cevaplarını almak için GIS tabanlı akıllı haritalara güveniyor. Bu haritalarda güneş ve meteorolojik verileri, sosyoekonomik ve enerji şebekesi verileriyle birleştirerek, yenilenebilir enerji üretimi için en uygun bölgeleri belirlemek mümkün oluyor.
GIS analizi, bu sorulara cevap bulmayı kolaylaştırıyor. NASA’dan alınan güneş ve meteorolojik veriler, sosyoekonomik ve enerji şebekesi verileriyle aynı akıllı haritada katmanlaştırılarak, yerel koşullara ilişkin doğru bir resim sunulabiliyor. Bu şekilde, modern GIS yazılımı, karmaşık yenilenebilir enerji zorluklarına daha iyi bir anlayış sağlayarak, stratejileri modelleme ve simülasyon yapma imkanı veriyor.
Yenilenebilir enerjiye olan talebin artmasıyla birlikte, GIS ve akıllı haritalardan elde edilen ayrıntılı bilgiler, karar vericilerin farklı bölgelerdeki fırsatları karşılaştırıp önceliklendirme konusunda yardımcı oluyor.
Dünya genelinde insanlar, güneş ve rüzgardan enerji üretme arayışını sürdürürken ve yatırım yaparken, NASA’nın Dünya gözlemlerine güveniyor. NASA’nın uzaydan elde ettiği gözlemler ücretsiz ve herkesin kullanımına açık bir şekilde sunuluyor ve gezegenimizin karmaşık sistemlerini daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.
Buckminster Fuller’ın ifadesinde belirtildiği gibi, hepimiz Dünya adında küçük bir uzay gemisindeki astronotlarız ve bu nedenle gezegenimizi keşfetmek ve anlamak için uzay gözlemleri ve yerküre gözlemleri önemlidir.
Kaynak: https://www.esri.com/about/newsroom/blog/mapping-renewable-energy-potential-nasa-power